Future Tense & Adjectives-Adverbs

  
Future Tense          >>          Gelecek Zaman
Adjectives - Adverbs          >>          Sıfatlar - Zarflar

Future Tense:
-Be going to
-Will
İki tane ayrı yardımcı fiil kullanılmaktadır…  ve bunlar cümleye -ecek, -acak eki getirir.
Be(am/is/are), 'going to'dan önce gelerek -ecek anlamı getirir.. . Will ise kendi başına -ecek ekidir…
Be going to kalıbında bir 'plan' söz konusudur…
Will ise plan içermez… konuşma anında geçer(speaking moment)… geleceğe ait  yorum, tahmin cümlelerinde kullanılır(guess about futuer)

subject + am/is/are + going to + V1 + object + place + time
'going to' kalıbından sonra kesinlikle go ve come fiilleri kullanılamaz

subject + will + V1 + object(nesne) + place + time

(-) subject + am/is/are + not + going to + V1 + …
(-) subject + will not(won't) + V1 + …
(?) am/is/are + subject + going to + V1 + …
(?) will + subject + V1 + …

Bazı kelimeler de gelecek ifade eder;
next(gelecek), next week, next year, later(sonra), two days later, three years later, a few month later, tomorrow, tomorrow morning, tomorrow evening, tonight(bu gece)….

Ex:
  Yarın Londra'ya gideceğim, otelde yerimi ayırttım.     >> >     I'm going to fly to Londra tomorrow, I have reserved at the hotel.
yönelme eki olarak Londra dan önce to: -e, -a kullanılır… reserved(perfect tense,V3)

  Onu partiye davet edeceğim, çünkü o benim en iyi arkadaşım.     >> >     I'm going to invide him to the party, because he is my best friend.

  Bu gece benimle gelecek misin?     >> >     Will you come with me  tonight?
  Yağmur yağacak, çünkü hava çok bulutlu.     >> >     İt is going to rain, because it is very cloudy.
kesinlik gösteren bir belirti olduğundan be going to kalıbı kullanıldı

  A: Kitabımı düşürdüm.                      >> >     I have dropped my book.
  B: Onu senin için kaldıracağım.        >> >     its will pick it up for you.
'pict it up' kaldırmak manasında

  Gelecek hafta sonu ne yapacaksın? Nerede olacaksın?     >> >     What will you do next weekend? Where will you be?

  Annem söz verdi. Benim için lezzetli yemekler pişirecek.     >> >     My mother has promised. She is going to cook delicious food for me.
food, uncount(sayılamayan) nesne olduğundan sonun s takısı almaz

  O ne zaman Peter ile evlenecek?     >> >     When will she marry Peter?
konuşma hali olduğundan will kullanılır

  Ehliyet sınavımı geçeceğim. Çünkü sınavı oldukça iyidi.      >> >     I'm going to pass my driving test. Because my test has been quite good.


Adjectives - Adverbs          >>          Sıfat - Zarf

adjecticve - noun     >>>     sıfat - isim(önce sıfat sonra isim gelerek tamlama oluşturur)
verb - adverb     >>>     fiil - zarf (önce fiil sonra zarf gelir)

beautiful girl     >>     güzel kız
run fast     >>     hızlı koş

Alkol kötü bir alışkanlıktır.         >> >         Alcohol a bad gabit.
O kötü şarkı söyler.         >> >         He sings badly.
Her zaman İngilizce dersimi dikkatli dinlerim.         >> >         I lisen to my English lesson carryfully everytime.
Babam dikkatli bir insan.         >> >         My father is a careful person.

Hi is a good warker.         >> >         O iyi bir işçi. (good, sıfat)
He works well.         >> >         O iyi çalışır. (well, zarf)

I am a slow runner.         >> >         Ben yavaş koşucuyum.
I run slawly.         >> >         Ben yavaş koşarım.

She drives fast.         >> >         O hızlı araba sürer.
She is a fast driver.         >> >         O hızlı bir şoför.


20.07.2013; 12:33 

Hiç yorum yok: